
BAL ARISININ VÜCUT YAPISI
Vücudun dış yapısı
Bal arısının vücudu deri ve iskelet görevi gören kitin bir kabukla
kaplıdır. Vücudun hemen her yanında özellikle polen toplamaya
yarayan dallı tüycükler bulunur. Vücut baş. göğüs ve karın olmak üzere
üç ana bölümden oluşur.

Vücudun ilk bölümü olan başta bir çift duyarga. ağız ve ikisi
bileşik üçü basit olmak üzere beş adet göz bulunur.
Anların işitme. koku. tat ve dokunma duyularını sağlayan
duyargalar başın üstünde yer alır. Oldukça kuvvetli kaslar yardımıyla
her yöne hareket edebilen duyargalar dişi bireylerde 12. erkek anda ise
13 halkadan meydana gelmiştir. Duyargalar yapılannda bulunan sinir
uçları yardımıyla işitme. tat. koku ve dokunma duyu organları olarak
görev görürler. Ayrıca rüzgar hızını. hava sıcaklıgını ve iki kilometre
mesafeden balın kokusunu alabilirler.
Basit gözler ikisi alında ve biri alt ortada. bileşik gözler ise başın
iki yanında yer almıştır. Basit gözler birer görme tüpünden oluşur.
Bileşik göz çok sayıda basit gözün birleşmesinden meydana
gelmiştir. Her bir basit göz kendi açısı içerisine giren bir bölümü
görebildiği için bal arısı nesneleri parça parça yani mozaik şeklinde
görür ve beyninde birleştirerek bir bütün olarak algılar.
Bal arısının renk görme özelliği insanın renk görme özelliğinden
farklıdır. İnsanın görebildiği gök kuşağı renkleri mor ile başlar kırmızı
ile sona erer. Mordan önce gelen ışınlar morötesi, kırmızıdan sonraki
ışınlar ise kızılötesi olarak adlandırılır.

Arılar tarafından görülen mor ötesi yani ultraviyole ışınları
insanlar tarafından görülemez. Bu nedenle insanın gündüz karanlık
gördüğü kovan içi gibi kapalı alanlar arılar için aydınlıktır. Arılar
kırmızıyı renk olarak algılayamazlar. Ancak turuncu ile kırmızı
arasındaki renk tonları arılar tarafından algılanabilmektedir. Koloniyi
oluşturan bireylerden gözü en gelişmiş olanı erkek arı, ondan sonra işçi
arı ve en az gelişmiş olanı da ana arıdır. Erkek arının bu özelliği
çiftleşme uçuşunda ana arıyı havada kolay görme avantajı sağlar.
Çene, dudak, hortum ve dilden oluşan ağız yalayıcı-emici
tiptedir. Koparıcı özelliğe de sahip bulunmakla beraber ağız, çiçek veya
meyveye zarar verebilecek yapıda değildir. Bu nedenle arıların çiçekleri
ve meyveleri yiyerek ürünlere zarar verdikleri yönündeki iddialar
asılsızdır. Bir üzüm salkımı üzerinde görülen bal arısı aslında yabani
arıların deldiği meyve danelerinin suyunu emerek içinin boşalmasını ve
danenin kurumasını sağlar. Bu davranışı dane üzerinde oluşacak
çürümenin diğer danelere bulaşmasını önlediğinden arının bitkiye
yararlı bir katkısıdır.
Baş, içyapısı itibariyle bazı önemli maddelerin salgılandığı
bölümdür. İşçi arıların yutak üstü salgı bezleri genç yaşta arı sütü
salgılarken daha ileri dönemlerde balın oluşumu sırasında sakkarozu
parçalayan enzimleri salgılarlar. Çenede bulunan bezler ana arıda ana
arı materyali adı verilen bazı feromonları, işçi arılarda ise kuluçka
besini ile alarm feromonlarını salgılarlar.
Baştan sonra gelen bölüm hareketsiz 4 parçadan oluşan
göğüstür. Taşıdığı 3 çift bacak ve 2 çift kanat nedeniyle göğüs arının
hareket merkezidir. Kanatlar uçuş sırasında kenarında bulunan kancalar
yardımıyla birbirine kenetlenerek iki yanda birer kanat gibi hareket
ederler. Kanatlar uçuştan başka kovanı havalandırmada, petek gözleri
üzerinde hava akımı oluşturarak balın suyunu uçurmada ve
feromonların dağıtılmasında kullanılır.

Bacaklar arının hareket etmesini sağlamaktan öte bazı işlevlere
de sahip bulunmaktadır. Önde bulunan bir çift bacak basın ve
duyargaların temizlenmesinde, bu bölgedeki polenin toplanmasında ve
petek işleme sırasında ağza yardımcı olmada kullanılır. Orta bacaklar
göğüsteki polenlerin toplanmasını ve ön bacaktan gelen polenin arka
bacaklara iletilmesini sağladığı gibi arka bacakta polen biriktirilmesine
de yardımcı olurlar. Üzerinde bulunan sert tüyler yardımıyla orta
bacaklar fırça adını da almaktadır. Arka bacaklar ise üzerindeki özel
yapı nedeniyle poleni taşımaya yaradığından sepetçik adını alır. Bu
bacaklar polen ve propolis küreciğinin yapımını ve bunların kovana
taşınmasını sağlarlar.
Vücudun son bölümü olan karın dış görünüş olarak yalnızca
halkalardan oluşmuştur. İlk halka göğüste yer alır. Göğüs ile karın arası
çok ince olmasına karşın bütün organların geçişini sağlayan bir yapıyla
birbirine bağlanır. Karnın alt bölümünde halkalar arasından mum
salgılayan mum bezleri bulunur. Karın erkek arıda 7, ana ve işçi arıda 6
hareketli halkadan meydana gelmiştir. Ana ve işçi arıda bir halkanın
eksik oluşu dişi olan bu bireylerde son halkanın iğne bölmesini
oluşturmak üzere farklılaşmasından kaynaklanmaktadır.